Roma rehberine hoş geldiniz…
Her yıl yaklaşık 10 milyon turistin ziyaret ettiği tarihin ve sanatın başkenti diyebileceğimiz kadar kültürel zenginliğe sahip olan Roma şehrini sizler için detaylı bir şekilde kaleme aldık. Gruppal Roma turları ile tarihin en önemli imparatorlukların olan Roma’nın tarihini, sanatını, mimarisini keşfedebilir, Roma gezi rehberi ile Roma’nın mutfağından, eğlence hayatına kadar tüm önemli detaylarını geziniz için not edebilirsiniz.
Roma nerede diye sorarsanız, İtalya’nın Lazio bölgesinde hem şehir hem de özel komün statüsü taşıyan Roma, Tiber ve Aniene nehirleri arasında, Akdeniz’e yakın bir konumda yer alır.
Roma’nın nüfusu yaklaşık olarak 2,9 milyon olup aynı zamanda Katolik lider Papa’nın da yaşadığı bağımsız bir devlet olan Vatikan’ı da içinde bulundurur.
Roma’nın yüzölçümü 2.815 km² olup hem nüfus olarak hem de yüzölçümü bakımından İtalya’nın en büyük şehridir. Roma’nın resmi dili İtalyanca olmakla birlikte halkın çoğunluğu İngilizce bilmektedir.
Roma Tarihi Hakkında
Gelelim Roma’nın tarihine… Roma’nın tarihi nasıl derseniz anlatmaya sayfalar yetmez. Biz kısaca bahsedelim. İlk insan buluntularının 14.000 yıl öncesine dayandığı Roma bölgesinde Roma şehrinin ilk kuruluşu 2800 yıl öncesine dayanıyor. Efsaneye göre Roma isminin kökeni kentin kurucusu Kral Romulus’tan gelir. Romulus’un krallık efsanesi de bugün Roma’nın sembolü olan ikiz bebekleri emziren dişi kurtla başlar. Antik Romalılar tarafından aktarılan bu mite göre Remus ve Romulus kardeşler doğduktan sonra bir nehre bırakılır ve nehirden bir dişi kurt tarafından çıkarılarak emzirilir. Yıllar sonra bu noktada Roma şehrini kurmaya karar veren ikiz kardeşler arasında bir tartışma çıkar ve Romulus kardeşi Remus’u öldürerek Roma’nın kurucusu ve ilk kralı olur.
Zamanla dünyanın en büyük imparatorluklarından biri haline gelen Roma İmparatorluğu, Avrupa, Kuzey Afrika, Anadolu ve Mezopotamya’ya hükmeder. Anadolu coğrafyasında da birçok eser bırakan imparatorluk önce bölünür ve son olarak İstanbul’un fethiyle tarih sahnesinden ayrılır.
Ortaçağ’da Katolik kilisesinin merkezi olarak önem kazanan Roma, Floransa’da başlayan Rönesans’ın sonraki merkezi haline gelerek sanat tarihinin en önemli eserlerine ev sahipliği yaptı. Rönesansla birlikte altın çağını yaşayan Roma dünyanın en büyük sanat merkezlerinden biri haline geldi.
Günümüzde hala bizi kendine hayran bırakan yüzlerce eser ve Roma’da gezilecek yerler ile yazımıza devam edelim.
Roma’da Gezilecek Yerler
1-Kolezyum
2000 yıllık dev bir arena düşünün. Elbette bir kısmı yıkılmış, zarar görmüş olsa da yıllarca birbirlerine meydan okuyan gladyatörler gibi o da tarihe meydan okumuş adeta. Eski günlerdeki görkemini hala yaşatan 80 bin seyirci kapasitesiyle kulaklarınızda o günlerin uğultularını size duyuracak olan muhteşem bir yapı. Dünyanın en büyük amfitiyatosu aynı zamanda Roma’daki Kolezyum. Diğer adı Flavian Amfitiyatrosu olan Kolezyum 2007 yılında dünyanın yeni yedi harikasından biri seçildi.
Gladyatör dövüşlerinin yanı sıra birçok gösteriye de ev sahipliği yapan Colleseo ilerleyen yıllarda da Roma halkı tarafından birçok amaçla kullanılmış. Bugün Roma’nın en çok ziyaret edilen yerlerinden biri olan Kolezyum’a giriş için çok uzun kuyruklar bekleyebilirsiniz. Bunu yaşamamak adına biletinizi online olarak alabilir veya bizim müze kart benzeri Roma Pass kartını alarak gezilerinizi daha kolay şekilde gerçekleştirebilirsiniz. Kolezyum biletiyle yakınında bulunan Roma Forumu ve Palatino Tepesi’ne de giriş yapabiliyorsunuz.
2-Roma Forumu
Aynı gün ziyaret etmeniz koşuluyla Kolezyum biletinizle giriş yapabileceğiniz Forum, Antik Roma’nın şehir merkezinin bulunduğu alan. Adli, ticari, idari, dini birçok yapının bulunduğu bölgenin tarihi MÖ 5. yüzyıla kadar dayanıyor. Roma’nın tarihini öğrenmek adına bu bölgeyi mutlaka ziyaret etmenizi öneririz.
3-Palatino Tepesi
Roma’nın yedi tepesinden biri olup en merkezi konumda bulunan Palatino Tepesi Roma forumunun hemen üstünde yer alır. Roma’nın en eski kalıntılarına rastlanan bölge Roma’nın köklerini oluşturur. Öyle ki MÖ 10.yy’a kadar dayanan buluntular elde edilmiştir. Roma’nın kuruluşunun hikayesinde anlattığımız Remus ve Romulus kardeşleri emziren kurdun mağarası bu bölgede bulunur. Aynı zamanda Roma için büyük öneme sahip ilk Roma imparatoru Augustus, Augustus’un ölümüyle tahta çıkan Tiberius’un ve Domitian’ın saray kalıntıları bu bölgede bulunur.
Dünyanın en büyük imparatorluklarından biri olan Roma’nın kurulduğu tepe olan Palatino Tepesi Roma’ya gidip de görmeden dönmemeniz gereken yerlerdendir. Palatino Tepesi’ne de yine Kolezyum biletinizle erişim sağlayabilirsiniz.
4-Panteon
Tanrılar birliği manasına gelen Panteon, Antik Roma’nın tüm tanrıları adına bir tapınak olarak inşa edilmiş. MS 126 yılında inşa edilen bu şaheser antik dünyanın en iyi korunmuş eseri olarak nam salmış. Dünyanın en büyük takviyesiz beton kubbesine sahip olması, yapıldığı tarihten bu yana kullanılıyor olması onu dünyada bilinen bir yapı haline getiriyor. 7.yy’dan bu yana kilise olarak kullanılan eser İmparator Hadrian tarafından yaptırılmış.
5-Trevi Çeşmesi (Fontana di Trevi)
Panteon’a yakın bir noktada bulunan Trevi Çeşmesi, Roma turları ile mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Romalı mimar Nicola Salvi tarafından tasarlanan ancak ölümü nedeniyle mimar Giuseppe Pannini tarafından tamamlanan eser dünyanın en büyük barok çeşmesidir. İtalyanca 3 yol anlamına gelen çeşme Roma’nın belki de en romantik noktalarından biri. Efsaneye göre bu çeşmeye sırtınız dönük bir şekilde bozuk para attığınızda Roma’ya tekrar geleceğiniz söylenir. Çeşmenin hemen arkasında yine barok bir mimariye sahip olan Poli Sarayı görsel zevkinizi daha da yükseltiyor. Yıllar boyunca birçok filme de konu olan Trevi Çeşmesi’nin popülerliği bir hayli fazla. Bu yüzden çeşmeyi her daim kalabalık bulabilirsiniz.
6-İspanyol Merdivenleri (Piazza di Spagna )
Mimar Francesco de Sanctus ve Alessandro Specchi tarafından tasarlanan, yapımı 1725 yılında tamamlanan ve İspanyol Meydanı’nda yer alan 135 basamaklı bu Roma’daki İspanyol Merdivenleri iki önemli meydanı birbirine bağlayan bir konumda. Hemen yukarısında Trinita dei Monti Kilisesi bulunan merdivenler yine bize çok güzel bir manzara sunuyor. Çiçekli merdivenler hem turistler hem de İtalyanlar için güzel bir geçit sunuyor. Merdivenleri tamamladığınızda Villa Medici’ye ulaştığınız bu nokta aynı zamanda romantik buluşmaların da adresi.
7-Popolo Meydanı (Piazza del Popolo)
Kentin en güzel parklarından olan Villa Borghese’nin yakınında bulunan ve orijinal adı Piazza del Popolo olan Popolo Meydanı Roma’nın en büyük meydanlarından biri. Mısır’dan getirilen bir dikilitaşın, 3 kilisenin ve çeşmelerin bulunduğu kentin kuzeyindeki bu meydan Avrupa’nın en güzel meydanlarından biri aynı zamanda.
8-Kutsal Melek Kalesi (Castel Sant’Angelo)
Tiber Nehri kıyısında bulunan ve döneminde Roma’nın en yüksek binası olan bu yapı İmparator Hadrianus tarafından kendisi ve ailesi için anıt mezar olarak yaptırılmış. Daha sonra papalık kalesi olarak kullanılan binaya yine aynı ismi taşıyan Sant’Angelo köprüsünden geçerek ulaşacaksınız. Mimar Bernini’nin tasarladığı köprüde melekleri temsil eden 10 heykel bulunuyor. Şimdilerde müze olarak kullanılan bu 2000 yıllık kalenin en tepesinden büyüleyici şehrin ve nehrin manzarasına kendinizi bırakabilirsiniz.
9-Vatikan
Roma’da gezilecek yerler arasında olan Vatikan, Sistine Şapeli, Vatikan Müzeleri, Aziz Petrus Bazilikası ve meydanı ile dünyaca ünlü turistik destinasyonlardan. Katolik dininin merkezi konumunda bulunan Vatikan aynı zamanda bir şehir devleti. Hristiyan dininin Katolik mezhebinin lideri Papa aynı zamanda Vatikan’ın devlet başkanıdır. Gelelim Vatikan’da gezilmesi gereken yerlere…
Vatikan Müzeleri, dünyanın en büyük müzelerinden biridir. Sistine Şapeli’nin de dahil olduğu toplamda 54 galeriden oluşan müze için en az yarım gün ayırmalısınız. Yine kalabalıklara takılmamak adına online bilet almanızı öneririz.
Sistine Şapeli, dünyanın en değerli sanat eserlerini barındırıyor. Michelangelo’nun ünlü “Yaratılış” eseri ve daha birçok büyüleyici fresk bu şapelde yer alıyor. Şapelde oldukça katı kurallar var. Fotoğraf çekmek kesinlikle yasak ve Hristiyanların en kutsal mekanlarından biri olduğundan kıyafet kurallarına uymak gerekiyor.
Aziz Petrus Bazilikası, 60.000 kişilik kapasitesiyle Hristiyanlığın en büyük kilisesi olan Aziz Petrus Bazilikası Roma’nın ve Hristiyan aleminin en önemli dini yapılarından.
Aziz Petrus Meydanı, dünyanın en büyük ve en görkemli meydanlarından biridir. 1656 ila 1667 yılları arasında yine mimar Bernini tarafından tasarlanmış olan meydanın çevresinde 284 sütun bulunuyor. Ortasında ise Papa V. Sixtus tarafından diktirilen 25,5 metre yüksekliğinde Mısır’dan getirilen bir obelisk bulunuyor. Roma turu sırasında Vatikan’ın tüm ihtişamıyla sizi büyüleyeceğinden eminiz.
10-Navona Meydanı (Piazza del Navona)
Çeşmeleriyle, barok binalarıyla, sokak müzisyenleri ile kendinizden geçeceğiniz bir Roma Meydanı. Roma’nın en ihtişamlı yapılarının bir arada bulunduğu, 1651 yapımı dört nehir çeşmesini görebileceğiniz, dinlenip gelato (Roma dondurması) yiyebileceğiniz bu meydanda aynı zamanda birçok yiyecek-içecek mekânı da bulunuyor. Panteon’a yakın bir konumda yer alan bu meydan Roma’nın en ünlü yerlerinden. Aynı zamanda en ünlü meydanlardan biri olan Navona Meydanı’nda Nettuno ve Moro çeşmelerini de görebilirsiniz.
Roma’da Ne Yenir?
İtalya deyince akla ilk gelen yemekler pizza, makarna, tiramisu ve dondurma oluyor. İtalya mutfağı dünyaca ünlü ve oldukça geniş bir yelpazeye sahip olan ülkenin en popüler şehri Roma’da İtalyan mutfağının leziz yemeklerini tadabilirsiniz. İşte Roma’da mutlaka yenmesi gereken lezzetler;
- Pizza: Yarım gün dinlendirilen bir hamurun taş fırında doğal deniz tuzlarıyla, fesleğeniyle, zeytinyağıyla ve domatesle buluşmasını düşünün. Pizza gerçekten Roma’da yenir dedirtecek restoranlarda birbirinden eşsiz yöresel pizzaları denemeden Roma’dan ayrılmayın deriz.
- Risotto: İtalyan mutfağı denince akla ilk gelen yemeklerden biri olan risotto, İtalya’ya özgü Arborio pirinciyle hazırlanıyor. Deniz mahsulleri, çeşitli sebzeler, genellikle mantar, tavuk veya etle tatlandırılan lapa kıvamlı bir pirinç yemeği. Roma’da birçok restoranda bu leziz yemeği deneyebilirsiniz.
- Minestrone: Roma’da ne yenir? Sorusunun ilk cevaplarından biri olan minestrone özellikle sonbahar ve kış sezonunda içinizi ısıtacak bir çorba çeşidi. İçerisinde birçok sebze bulunan bu çorba besleyici ve leziz. Kesinlikle denemelisiniz!
- Makarna: Bugüne kadar makarna yememişim diyeceğiniz enfes makarnalara hazır olun. Siparişinizle birlikte taptaze hazırlanan önünüzde kesilen ve seçeceğininiz çeşitli soslarla tatlandıracağınız makarnaları çok seveceksiniz!
- Arancini: Sicilya mutfağına ait olan bu lezzeti de Roma’da denemeniz mümkün. Tavuk suyunda haşlanmış pirincin peynirle birlikte kızartılarak top haline getirilmesiyle oluşan tadılması gereken bir lezzet.
- Gelato: Roma dondurması yani gelato, çeşit çeşit meyvelerden, çikolatalısına, kahvelisinden lavantalısına, en lezzetli dondurmaları tatmak için doğru adres Roma!
- Tiramisu ve kahve: Roma’nın şahane meydanlarından birinde ayaklarınızda yorgunluk belirtileri hissettiğinizde gelen bir kahve kokusuyla kendinizi bir şemsiye altında otururken bulabilirsiniz. Birbirinden romantik pastanelerinde birbirinden leziz cappucino ya da espressonuzu yudumlarken Roma’nın en ünlü tatlısı olan tiramisuyla ağzınızı tatlandırmayı ihmal etmeyin deriz.
Roma Gece Hayatı
Dünyanın en güzel mimari eserlerine ev sahipliği yapan Roma sokakları gece aydınlatmalarıyla gezdiğiniz yerleri size bir daha gezdirecek kadar güzelleşiyor. Cıvıl cıvıl bir gece hayatına sahip olan Roma’da turistlerin favorisi Testaccio bölgesi.
Romalılar ise daha çok San Lorenzo bölgesini tercih ediyor. Gece kulüplerinin saat 22.00 itibariyle açıldığı Roma’da eğlence sabahın ilk ışıklarına kadar devam ediyor. Ayrıca Trastevere bölgesi de birçok eğlence mekanının bulunduğu yerlerden. Gündüzleri binlerce kişi tarafından ziyaret edilen birçok mekan ve tarihi yapı da geceleri oldukça kalabalık oluyor. Piazza Tilussa, İspanyol Merdivenleri, Navona Meydanı ve Campo di Fiori bölgesi de gece hayatını yoğun yaşayan yerlerden.
Roma’ya Nasıl Gidilir?
Roma’ya nasıl giderim diye soruyorsanız hemen söyleyelim: İstanbul’dan Fiumicino Havalimanı’na 2 saatlik bir yolculukla Roma’ya ulaşabiliyorsunuz. Havaalanından merkeze ise 25 dakika süren bir ekspres tren yolculuğu gerekiyor. Her 30 dakikada bir Termini İstasyonu’na kalkan trenleri kullanarak metroya erişim sağlayabilir ve şehrin birçok bölgesine oradan geçiş yapabilirsiniz.
Metro birçok turistik destinasyona erişiminizi sağlayabiliyor ayrıca otobüsler ve tramvaylar da oldukça işlevsel fakat otobüsün kullanımı özellikle yaz aylarında trafiğe takılmayacağınız saatlerde olması önemli. Roma Pass kartı alarak tüm metro, otobüs ve tramvaylarda sınırsız kullanabilir ayrıca kart türüne göre 1 veya 2 müzeye ücretsiz girebilir veya müzelere indirimli giriş yapabilirsiniz. 2 günlüğü 32 Euro olan Roma Pass’in 3 günlüğü 52 euro.
Dilerseniz Gruppal Roma turları ile tüm şehir transferlerinizi uzman rehberler eşliğinde yaparak Roma içi ulaşım konusunda sıkıntı çekmezsiniz.
Roma’nın Müzeleri
Dünyanın en büyük açık hava müzelerinden biri olan Roma’nın binlerce eserlik müze koleksiyonlarını da görmeden dönmek olmaz.
Roma’da görülmesi gereken yerler arasında bahsettiğimiz Vatikan Müzeleri ve Sant’Angelo Kalesi Müzesi haricinde Roma birçok müzeye ev sahipliği yapıyor. Borghese Parkı’nda 3 müzeyi birden ziyaret edebilirsiniz. Bunların en önemlisi ünlü resim ve heykelleri içeren Borghese Galerisi. Antik Roma eserlerinin bulunduğu Ulusal Etrüsk Müzesi ve Modern Sanatlar Galerisi de bu alanda bulunuyor. Ayrıca Palatino Tepesi kazılarından çıkarılan eserlerin sergilendiği Palatino Müzesi ve Capitol Tepesi’nde yer alan Capitolini Müzesi de görülmeye değer müzelerdendir.
Roma’da Dikkat Edilecek Şeyler
- Roma sokaklarında yürürken kendinizi güzelliklere fazla kaptırıp dalıp gidebilirsiniz. Bu da birtakım riskleri beraberinde getirebilir. Özellikle Termini bölgesinde yankesicilik ve kapkaççılık gibi durumlara karşı dikkatli olunması gerekiyor.
- Sistine Şapeli pazar günleri kapalı olduğundan ziyaretinizi diğer günlerde planlayın.
- Roma’da alışveriş yapmayı düşünüyorsanız Via del Corso ve Via Condotti bölgelerini tercih edebilirsiniz. Belli dönemlerde indirimler olabiliyor. Alışveriş odaklı gidecekseniz indirim dönemlerini takip etmeniz bütçeniz için daha rahatlatıcı olabilir.
- Bazı kafelerde oturarak kahve içmek yerine ayakta kahve içtiğinizde kahveyi daha uygun fiyata alabiliyorsunuz. Hem bütçeniz sınırlı ise hem de al-götür şeklinde kahve tüketecekseniz bunu değerlendirin deriz.
- Her yerde olduğu gibi Roma’da turistik noktalara yakın mekanlarda fiyatlar oldukça yüksek o yüzden daha az popüler mekanlar tercih ederek yüksek fiyatlardan kaçınabilirsiniz.
- Birbirinden güzel birçok yiyecek-içecek mekanının bulunduğu Trastevere bölgesini de gezmeden dönmeyin deriz.
- Roma ile ilgili bilinmesi gerekenleri sizlerle detaylı bir şekilde paylaştık. Roma’yı keşfetmek ve çok daha fazlasını görmek için Gruppal’ın Roma turlarına göz atabilirsiniz.